TÜRKIYE Actualité en Turquie |
| | Yozgat 66 | |
| | Auteur | Message |
---|
YELIZ Admin
Nombre de messages : 269 Date d'inscription : 07/03/2007
| Sujet: Yozgat 66 Sam 14 Avr - 20:24 | |
| Yozgat Tarihi
İlk Devirler Yozgat; Anadolunun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Sorgun ilçesi sınırları içerisinde bulunan Alişar Höyüğü nde yapılan kazılar neticesinde 5000 sene öncesine ait eserler bulunmuştur.
Ayrıca, Anadoluda ilk siyasi birliği gerçekleştiren Etilerin yerleşim merkezlerinden biridir. Merkeze bağlı Büyüknefes, Dambasan ve Gündoğdu köyleri ile Sorgun ilçesi sınırları içerisindeki Kerkenes Kalesi, Boğazlıyan'a bağlı Çalapverdi ve diğer bazı bölgelerimizde yapılan kazılar neticesinde Etilerin izine rastlanılmıştır.Anadoluda tarih devrinin başlangıcını sağlayan Hititlerin sınırları içerisinde en kalabalık yerleşim merkezlerinden birisini teşkil ettiği de ortaya çıkarılmıştır.
M.Ö. 2000 -1500 yılları arasında kurulan ve merkezi Yozgat sınırları içerisindeki Hattuşaş olan Hititlerin hakimiyetinden sonra yöre, M.Ö. 1200lerde Deniz Hakları istilasının ardından Friglerin hakimiyetine girmiştir. M.Ö. 7. yüzyıl başlarında Kimmerlerin saldırısına uğramıştır. M.Ö. 6. yüzyılda Lidya Krallığına bağlanarak, müteakiben Persler, M.Ö. 4. yüzyılda da Makedonyalılar tarafından ele geçirilmiştir. M.Ö. 3. yüzyılın başlarında güney kesimi kısa bir süre Kapadokya Krallığının hakimiyetinde kalmıştır. Daha sonra, Anadoluyu istila eden göçebe Kelt kabilelerinden Galatların yerleştiği Galatyanın bir parçası olmuştur. Bu nedenle galatların Ata yurdu olarak da bilinmektedir. M.Ö. 2. yüzyıl başlarında kurulan Galatya Krallığı bir süre Pergamon (Bergama) ve Pontus Krallıklarına bağlı kaldıktan sonra, M.Ö. 85te Romanın korumasına girmiştir.
M.S 395te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu, Doğu Roma (Bizans)ın payına düşmüştür. İslam orduları ve Sasaniler zaman zaman Bizans elindeki bu bölgeye akınlar yapmış oldukları, ancak bölgeyi devamlı olarak elerinde tutamamışlardır.
Malazgirt Savaşından Sonraki Devre Bozok çevresinde Türk - İslam izleri 1071 Malazgirt Savaşından sonra başlatır. Tahrir Defterlerinden Oğuz boylarına mensup 24 boydan 21inin Anadoluya geldikleri anlaşılmaktadır. Bu sayıya Karaevli boyunu da ilave etmek gerekir. Salur, Eymür ve Karkınlılar Anadolunun iskanında birinci derecede rol oynamışlardır. Kayın, Anadolunun fethi ve iskanında, Beydilli ve Bayındır boyları da Anadoluya yerleşmede önemli görevler yapmışlardır. Oğuzlar, göçtükleri yerlere her sosyal birimden insanların yanında, kültür unsurlarını da taşıdılar. Bozok bölgesi, önemli kervan ve ticaret yollarının geçtiği bir yerdi. Emirci Sultanın Osmanpaşa Tekkesi köyü, bu yollardan birinin üzerinde bulunuyordu. Zaviye, Kayseri ve Kırşehirden Amasyaya giden yol üzerindeki bir konak noktasıydı. Yesevi Şeyhi Emirci Sultanın 1204lerde Bozoka gelerek, Keçikıran (Osmanpaşa)a yerleşip irşada başladığı, bu bölgede 16. yüzyılda da Osmanpaşa Tekkesi adıyla bir zaviye kurulduğu anlaşılmaktadır. Salmanlı ve Danışman köyleri, Danişmendliler zamanından kalma tarihi köylerdir. İlimizde Selçukluların izleri 12. yüzyılından itibaren görülür. Bir ara Danişmendoğullarının nüfusuna giren bu bölgede 1175den sonra Anadolu Selçuklularının eline geçmiştir.
1243 Kösedağ Savaşından sonra İlhanlıların kontrolüne giren bölge Anadolu Selçuklu Beylikleri döneminde Eretna Beyliğinin, 1381den sonra da Kadı Burhaneddin Devletinin eline geçti. 1398de Kadı Burhanettin öldürülünce Yıldırım Beyazıd bu bölgeyi aynı tarihte Osmanlı Devleti sınırlarına kattı. Timur Han 1402 - 1403 senelerinde Yozgat ve çevresini ele geçirdi. Timur Han Anadoluyu terk ederken, 1256dan itibaren bu bölgeye yerleşen Karatatarları Türkistana götürmeye karar vererek 1404de bunların tamamını zorla alıp götürmüştür.
YOZGAT VE ÇEVRESİNE YERLEŞEN OĞUZ BOYLARI VE YAŞADIKLARI YERLER
Karatatarların Bozok bölgesinden gitmesi sonucunda bölge, Sivasın güneyinde ve Kayserinin doğusunda (bilhassa Uzunyayla) yaylaya Dulkadırlı Türkmenleri tarafından iskan edilmiştir. 15. yüzyılda Yozgat ve komşu mahallere yerleşen, Bozok adıyla anılan oymaklar ve yerleştikleri yerler şöyledir: Kızılkocalu: Topluca yaşadıkları yer; Yozgat, Şefaatli, Yerköy ve Musabeyli ile çevrili saha olup, Elmahacılı, Musa Beglü, Aziz Beglü, Yusuf Abdal, Dokuz, Hasancı gibi obalarla Topaç, Erkekli ve İğdeli gibi ekinlikler de bu sahanın içinde bulunmaktadır. 1529-1530 yıllarında küçük bir köy olan Yozgat da bu sınırın içindedir. Ayrıca, Baltı Saray, Yassı Kışla, İğde Kışla, Arık Aşan, Ağça Saz, Dere Kışla, Köse Yusuflu, Ali Şarlu, Sekilü, İsa Hacılu ve Köşler de bu oymağa bağlı olanların yerleşip isim verdikleri yerleşim birimleridir. Salmanlu: Bu oymak Yozgatın batısında bulunan Salmanlıda yerleşmiştir. Ağcalu : Bu oymak Karaderede yaşamaktaydı. Bu bölgede tamamen Ağcalularca doldurulmuş, Aşağı Kanak da bu boya mensup kişilerce iskan edilmiştir. Ayrıca Sokun, Emlak, Karaca Alilü, Hacılar, Hamzalu, Haşer, Çakır ve Gedükte de Ağcalu obaları bulunmaktadır. Çiçeklü: Bu boy Boğazlıyan çevresinde oturmaktaydı. Zakirlü: Bu oymak Sorgun civarında yaşamakta ve Yayla Hacılu, Ramazanlu, Orhan Hacılu, Emir Gazili ve daha bir çok obalara ayrılmaktadır. Mesudlu: Bölgenin en eski oymaklarındandı. Buna rağmen pek fazla nüfusu olmayan oymaklardın meydana gelmiştir. Ağça Koyunlu: Bunların kalabalık bir kısmı Gedükte bir kısım obaları da Kara Derede yaşamaktadır. Kavurgalu: Yozgatın doğusunda kendi adını taşıyan Kavurgalı Köyü ve çevresinde yaşamaktadırlar. Demircilü: En tanınmış obaları, Sarım Beglü olup, Merkeze bağlı Sarımbey bu obanın adını taşımaktadır. Şam Bayadı: Bunlar Bozokun sınırları içinde bulunan o zamanki ismi Gedük olan Şar Kışlada (Sivas) yaşamaktadırlar. Bunlar kış aylarını Halep ve Şam civarında geçirdiklerinden Şam Bayadı adını almıştır. Söklen: Yurtları Yukarı Kanak olup, burada bulunan; Ayrancı, Yağmur Kışlası, Kümbet Kışla, Karaca Üyük, Akarca, Arpalık, Küpeli, Karaevli Kışlası, Dere Yağsın, Alembeg Kışlası, Emirbeg Kışlası, Baraklu, Akbenlü, Çukurviran ve ekinliklerde 1542 - 1543 yıllarında 33 obaya ayrılmış bir halde yaşıyorlardı. Hisar Beglü: Yurtları, Hasbek ve çevresi olup, Hisarbeyli köyü ile Baş Kışlanın Kışla, Eynelli (Topal Abdal Kışlası), Hasbek, Ozan, Kemal Fakihlü, Ağçadam, Çanakçı, Ramazanlu, Boyalık, Kayacık, Ağıl (Kayalu), Çorak, Edik, Alın Pınarı, Musa Fakih, Çağlalı gibi ekinlikler de bunlara aittir. Karalu: Bu oymak şimdiki Çayıralan İlçesinde yaşamaktadırlar. Kara Kötük (Menkeşer), Kozan Hisarı, Yassı Hüyük, Köse Oğlu, Ağçakışla, Sarımbeg Kışlası, Kaya Pınar, Tunuscuk (Turası), Okuçu Oğlu, Kozca Kışla, Göynük Kışla, Kilisecik, Çayır Şeyhi (Çayıralan), İsa Beglü, Anbarlu, Çayır Kışla, Zakiroğlu, Meşhedi, Çura, Kozlu, Boranderesi, Mansur Abdal, Çoban Hacı ve Ak Viran gibi ekinlikler de Karalulara aitti.
Bugün Yozgatın yerli halkı yukarıda belirtilen oymakların neslinden gelmektedir. Zaten, bu bölgede oymak adlarını taşıyan birçok köy ve kasaba hala aynı isimle anılmaktadır. Ancak, Türkçe kökenli olan bazı köy isimleri yabancı isim olduğu zannıyla değiştirilmiş ve yeni isimler verilmiştir.
Bölge halkının tamamı Türk olmakla beraber 17. yüzyıldan itibaren doğudan Ermeniler, Yunanistan ve Ege Adalarından da Rumlar gelerek, Anadolunun şehir kasabalarında koloniler meydana getirmişlerdir. Bunlar, askerlik yapmadıkları ve azınlık şuuru taşıdıkları için bulundukları yerin en zengin ve müreffeh yaşayan insanları olmuşlardır. Ticari hayatı ve esnaf teşkilatlarının hemen hemen tamamını ellerinde bulundurdukları için yabancı araştırmacıların ilk temas ettikleri kişiler bunlar olduğundan nüfusun çoğunluğunu meydana getirdikleri intibaını vermişlerse de gerçekte böyle değildir.
| |
| | | YELIZ Admin
Nombre de messages : 269 Date d'inscription : 07/03/2007
| Sujet: Re: Yozgat 66 Sam 14 Avr - 20:26 | |
| Osmanlı Döneminde Yozgat ve Çapanoğulları Timurun Anadoludan ayrılmasından sonra, Osmanlı şehzadeleri arasında çıkan saltanat kavgalarında Yozgat ve çevresi büyük sıkıntı çekmiştir. Yeniden Osmanlı Devletine bağlanması ancak 1408de Çelebi Mehmet döneminde olmuştur. 1413de kesin olarak Anadoluda Osmanlı hakimiyetini sağlayan Çelebi Mehmet, Yozgat ve yöresindeki devlet hakimiyetini pekiştirmiştir.Yavuz Sultan Selim döneminde Yozgat ve çevresinde Celal adında bir Türkmen önderinin çıkarmış olduğu isyan kontrol altına alınmışsa da, Yozgat ve yöresi bu isyandan büyük zarar görmüştür. Kanunî Sultan Süleyman döneminde arazi tahririnin yenilenmesi sırasında, bölgede yine karışıklılar çıkmış, ancak kısa sürede denetim sağlanmıştır (1526).
17. yüzyılın sonlarında devlet tarafından BOZOKa yerleştirilen Mamalu Türkmen oymaklarından, Çapanoğulları büyük güç kazanmışlardır. 1728de Çapanoğullarından Ahmet Ağa, Yeniil Has Mütesellimliğine getirilmiştir. Bu görevde üstün başarı gösterdiğinden dolayı da, 1732de de Mamalu Türkmenlerin mütesellimliği görevine yükseltilmiştir. 1741 yılında ise, BOZOK Mütessellimliği görevine atanmıştır.Çapanoğlu Ahmet Ağa, bundan sonraki yıllarda etkinliğini komşu sancaklarda da duyurmuştur. Osmanlı Devletince 1745de Kapıcıbaşılı payesiyle ödüllendirilen Ahmet Ağa, Yozgat ve yöresinde bazı bayındırlık hareketlerine girişerek, halkın desteğini kazanmaya özen göstermiştir. Çapanoğulları, merkezi yönetimle uyum içinde olmayı sürdürmüşler; 1755de İstanbulda ortaya çıkan et sıkıntısını gidermek üzere koyun göndermeleri karşılığında BOZOK Sancağı malikâne olarak Çapanoğlu Ahmet Ağaya verilmiştir. Böylece, Çapanoğulları Yozgat ve yöresinin tartışılmaz hakimi durumuna gelmişlerdir. Bu tarihten sonra İstanbula sık sık Çapanoğulları hakkında yakınma mektupları gitmeye başlamıştır. 1757de devlet, Çapanoğlu Ahmet Ağayı zulümlerine son vermemesi durumunda malikanesinin elinde alınacağını bildirmiştir.Ahmet Ağa 1761de Sivas Valiliğinin, İstanbul Hükümetince verilmesini sağlamıştır. Bu başarısının verdiği cesaretle Maraş Valiliğine de göz dikince hakkında idam fermanı yayınlanmıştır. Ahmet Ağanın 1765de idamından sonra Çapanoğlu Mustafa Beyin BOZOK Sancağı Mütesellimi oluncaya kadar Çapanoğulları Yozgat ve yöresindeki etkinliklerini yitirmişlerdir. 1768de mütesellim olan Mustafa Bey, merkezle iyi geçinmeye çalışarak, yapılan savaşlar sırasında devlete asker ve malzeme yardımında bulunmuştur. Çapanoğulları 1772den sonra Yozgat ve yöresinde yeniden söz sahibi olmaya başlamış, çevredeki diğer ayanlarla mücadeleye başlamışlardır.
Çapanoğulları Caniklioğullarına karşı sürdürdükleri mücadeleden başarı ile çıkmışlardır. Mustafa Bey, 1782de hizmetçileri tarafından öldürülünce, BOZOK Sancağı Mütesellimliği kardeşi Süleyman Beye verildi. Osmanlı Padişahları 1. Abdulhamit ve 3. Selim ile iyi ilişkiler kuran Süleyman Bey, 1783de Çankırı Sancağı Mutasarrıflığını da almıştır. Nizam-ı Cedid Ordusunun kurulmasını destekleyen Süleyman Bey, Caniklioğulları ile üstünlük mücadelesini sürdürmüş, 3. Selimin tahttan indirilmesiyle durumu sarsılmış ise de, Alemdar Mustafa Paşanın, 3. Selimin yerine geçen 4. Mustafayı tahttan indirmesiyle eski konumunu yeniden kazanmıştır. Süleyman Bey, 1808de İstanbulda toplanan ayan arasında yer alarak, Sened-i İttifakı imzaladı ve Sekban-ı Cedid askerini kendi hakimiyet bölgesinde örgütlenmeye başlamıştır. Süleyman Bey, 1813te öldüğünde güçleri doruğa ulaşmış olan Çapanoğulları, kendilerine mukataa olarak verilen; BOZOK, Amasya, Şarki Karahisar, Sivas, Kayseri, Maraş, Antep, Halep, Rakka, Adana, Tarsus, Konya Ereğlisi, Niğde, Nevşehir, Kırşehir ve Ankarada büyük bir nüfuza sahip olmuşlardır. Çapanoğullarından Mehmet Celaleddin Paşa, 1842-1846da kısa sürelerle BOZOK ve Kayseri Kaymakamlığına atanmıştır.1849dan sonra yönetim kademelerinden iyice uzaklaştırılan Çapanoğulları, büyük servetleri sayesinde,özellikle ekonomik alandaki güçlerini XX. yüzyılın başlarına kadar sürdürmüşlerdir.
Kurtuluş Savaşında Yozgat Yozgat, ülkemizin, mütareke ve milli mücadele yıllarında adını önemle duyuran iller arasında yer almaktadır. Yozgat (Bozok) bu dönemde, yabancı güçlerin işgaline uğramamasına rağmen tanık olduğu ve Kuva-yı Milliyeyi hayli zor durumda bırakan bir isyan nedeni ile ön plana çıkmıştır.
Yozgat, Kurtuluş Savaşında merkezi Ankarada bulunan 20. Kolordunun denetimi altında bulunmaktaydı. Gerek Yozgatın yeni Mutasarrıfı Necip Bey, gerek se Ankara Valisi Muhittin Paşanın Kuva-yı Milliye hareketi karşısındaki olumsuz tutumları ve engellemeleri nedeniyle, Sivas Kongresi günlerine kadar Yozgatta direnişle ilgili önlemli bir gelişme olmamıştır. Ancak, Muhittin Paşanın 19 Eylül 1919da Kuva-yi Milliyece tutuklanması Necip Beyin de 20 Ekim 1919da Heyet-i Temsiliyenin isteği üzerine görevden alınmasıyla bu durum değişmiştir.
Anadolunun her yanında olduğu gibi, Yozgatta da Milli Mücadeleye yönelik örgütlenmeye gidilmiştir. Kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Yozgat Şubesinin başına Başçavuşzade Ahmet Efendi getirilmiştir. Şubenin diğer Yönetim Kurulu üyeleri arasında Müftü Hulusi Efendi, Çapanoğlu Edip ve Celal Beyler de yer almışlardır. Ancak, yönetim kurulunun kendi içerisinde bir beraberlik oluşturamadığından dolayı, yönetim kurulu üyeleri özellikle de Mehmet Hulusi Efendiyle Celal ve Edip Beyler arasındaki sürtüşme Milli Mücadelenin yazgısını etkileyecek ölçüde sonuçlar doğuran Çapanoğlu İsyanının da nedenlerinden birisini oluşturmuştur.
Cumhuriyet Döneminde Yozgat
Yozgat, Cumhuriyet öncesi kurulan altmış vilayetten birisi olup, başlıca kaza merkezleri; Merkez, Akdağmadeni ve Boğazlıyandan ibarettir. Uzun süre Bozok adını taşıyan İl, Yozgat Milletvekillerinden Süleyman Sırrı İÇÖZün 25 Haziran 1927 tarihli teklifi üzerine Yozgat adını almıştır.Daha sonra Sorgunun da ilçe olmasıyla ilçe sayısı merkez dahil dörde çıkarılmıştır (1928). Yozgatın, bu dönemde dört ilçe ve 10 u nahiye olmak üzere toplam 636 yerleşim yeri mevcuttur. Zamanla yeni ilçeler kurulmuş ve ilçe sayısı merkez ilçeyle birlikte 9 olmuştur.B u ilçeler; sarasıyla; Merkez, Akdağmadeni, Boğazlıyan, Sorgun, Çekerek, Şefaatli, Sarıkaya, Çayıralan ve Yerköydür.1990 Yılında çıkarılan bir kanunla; Aydıncık, Çandır, Saraykent, Kadışehri ve Yenifakılı da ilçe olunca ilçe sayısı merkez ilçeyle birlikte 13 rakamına ulaşmıştır.Yozgat halen, idari açıdan; 14 ilçe ve 65 belediye olmak üzere toplam 684 yerleşim yerinden ibarettir.
Yozgat İsminin Verilmesi İlin, asıl adı "BOZOK" olup, zamanla "Yozgat" olarak değiştirilmiştir. Oğuz'ların; "BOZOK" koluna mensup Türkmenlerin bu bölgeye akınıyla birlikte, yöre "BOZOK" ismiyle anılmıştır. 1800'lü yıllara doğru bu ismin yanı sıra "YOZGAT" adı da telaffuz edilmiştir.
Yozgat" adının menşei konusunda ise, değişiki söylentiler ileri sürülmektedir
Bir rivayete göre, Yozgat Saray Köyü'nden (bugün itibariyle kasaba) itibaren aşağıdan yukarıya doğru kat kat yükselmektedir. Bu kat kat yükselişindin ve rakımının yüksekliğinden dolayı önceleri "Yüz kat" denmiş, zamanla bu isim söylene söylene "Yozgat" halini almıştır.
Diğer bir rivayete göre; Aşiret Reisi Ömer Cabbar Ağa'nın yüzü çopurdu. Bu yüzden kendisine Çopur veya Çapar Koca derlerdi. Söylentiye göre Cabbar Ağa, sürülerini bir yaz günü yaylakta otlatırken karşısına Hızır (AS) çıkıyor ve davar sahibi Cabbar Ağa'dan içmek için süt istiyor. Güler yüzlü Ömer Ağa hemen misafirine ikramda kusur etmeyerek, gönül hoşluğu ile sütü ikram eder. Hızır (AS) sütü içtikten sonra çok memnun kalır ve Cabbar Ağa'ya "Çobanoğlu, yozuna yoz katılsın, memleketinin adı Yoz-Kat olsun" diyor. Bu sözü söyleyerek kayboluyor. Temeli böyle olan Yoz-Kat söylene söylene Yozgat halini alıyor.
İsmin kaynağı hakkında her ne kadar tatmin edici bir bilgi yoksa da uzun yıllar bu havalinin böyle anıldığı bilinmektedir.
Birinci Büyük Millet Meclisinde Kütahya Mebusu Cemil Bey tarafından verilen bir takrir ile Yozgat ismi Bozok olarak değiştirilmiş, bilahare 23 Haziran 1927tarihinde Bozok Mebusu Süleyman Sırrı (İÇÖZ) Bey ve arkadaşlarının verdiği bir takrirle Bozok ismi tekrar Yozgat olarak değiştirilmiştir. | |
| | | YELIZ Admin
Nombre de messages : 269 Date d'inscription : 07/03/2007
| | | | Contenu sponsorisé
| Sujet: Re: Yozgat 66 | |
| |
| | | | Yozgat 66 | |
|
| Permission de ce forum: | Vous ne pouvez pas répondre aux sujets dans ce forum
| |
| |
| |
|